Seyhan Avşar’ın HalkTV için yaptığı Orhan Sarıkaya röportajı, iktidarın son 10 yılda sosyal medyada yarattığı terörü tüm kaynakları, yöntemleri ve aktörleriyle ortaya koydu.
“Ak-Troller” denilen grupta uzun yıllar çalışan Sarıkaya, bu kiralık ordunun Gezi’den sonra kurulduğunu söylüyor. Muhtemelen Gezi’de muhaliflerin haberleşme ağının gücünü fark eden iktidar, bunu ezmek için kendi şebekesini kurmaya karar verdi. Sarıkaya’ya göre çalışmayı ilk başlatan, Ahmet Davutoğlu ve ekibi… Şimdi ise üç ayrı trol grubu var: Berat Albayrak’ın, Süleyman Soylu’nun ve Metin Külünk’ün grupları… İşin kuyruğunu tutan isim ise, Saray’ın İletişim Başkanı Fahrettin Altun… İtiraflara bakılırsa AKP Genel Merkezi’ndeki çekirdek kadro, gündeme göre “trend topic”leri belirliyor. Yapılacak algı operasyonunu, destek verilecek veya saldırılacak kişileri saptıyor. Kullanılacak görsel malzemeyi, yani caps’leri hazırlıyor. Sonra da sayılarının 197 bin olduğu iddia edilen ordu mensuplarına “saldırın” emri veriliyor. Trollerin bazısı bu işi gönüllü yapıyor, bazısı tweet başına veya aylık para alıyor. Masraf, devlet bütçesinden karşılanıyor.
Hatırlayacaksınız Süleyman Soylu, iki yıl önce istifa ettiğinde sosyal medyada “Geri dön” kampanyası başlamıştı. Sarıkaya’dan bunu bizzat Soylu’nun örgütlediğini öğreniyoruz. Yine öğreniyoruz ki, Canan Kaftancıoğlu’na, Kemal Kılıçdaroğlu’na, Selahattin Demirtaş’a yönelik nefret kampanyaları da aynı paralı ordunun işi…
Hatırlatmanın yeridir: Abdullah Gül’ün Başdanışmanı Ahmet Sever, 2016’da Cumhuriyet’e verdiği demeçte, Cumhurbaşkanı Gül’ün, kendisini de hedef alan AKTroller’in peşine düştüğünü doğrulamıştı. “Saray’dan talimat alıp yönlendiriliyorlar. İstanbul’da büroları var. Operasyonu yürüten Mustafa Varank” demişti. Varank o zaman Sever’e hakaret davası açmıştı. Şimdi itirafçılar da, aynı patronun adını veriyor.
Sarıkaya’nın Saray’a verdiği kötü haber şu ki, kasada para suyunu çektikçe, çakma trol ordusu da çözülüyor. Sosyal medyaya sansür yasası, biraz da yenilmiş bu ordunun yerine emniyeti ve yargıyı sürmek anlamına geliyor. O nasıl yenildiyse, bu da yenilmeye mahkûm oysa…
|