En başta, Alman Başbakanı’nın Erdoğan’ı seçimin ertesi sabahı davet etmesi hataydı. Adil olmayan bir seçimde, ülkenin yarısı “hayır” oyu vermişken, bir otokratın heyecanla kutlanıp buyur edilmesi, Türkiye’nin “öteki yarısı”nda hayal kırıklığı yarattı. Sonra Gazze krizi patlayınca Berlin’de ziyaret sıkıntısı başladı. İstanbul, Hamas’ın siyasi karargâhı gibiydi; Erdoğan da hamisi… Erdoğan bunu açıkça deklare etti; İsrail’e de “terör devleti” dedi. Berlin’de herhangi biri Hamas’ı “mücahitler grubu” diye savunup, İsrail’i terörle suçlasa, lanetlenirdi; bunları yapan Erdoğan’a kırmızı halı serildi ve propaganda imkânı verildi. Evet, kulisleri izleyenler, Berlin’de diplomatların bu manzara doğmasın diye ne kadar uğraştığını biliyor: Önce gezi kısaltıldı; Erdoğan’ın geceyi Berlin’de geçirme planı rafa kalktı. Maç izlemesi, programdan çıkarıldı. Taraftarlarının lehinde gösteri yapması yasaklandı. Savaş uçağı talebi reddedildi. Neredeyse basın toplantısı da iptal ediliyordu; sonunda birer soruyla geçiştirme kararı alındı. Ancak bu bile Erdoğan için yeterliydi. Ayağına gelen fırsatı kaçırmadı ve önce kendi tabanına, sonra İslam dünyasına mesajını verdi: Berlin sokaklarında yasak olanı, Başbakanlık binasında yaptı: Hamas’ın “terör örgütü” sayıldığı, İsrail’in her yaptığının onaylandığı Almanya’da İsrail’i suçlayıp Hamas’ı akladı. Scholz, ziyaret öncesindeki “absürd” sözünü Erdoğan’ın yüzüne söyleyemedi; insan hakları ihlallerini dile getirmedi. Erdoğan daha uçaktayken DW’nin erişimine yasak getirilmişti; bu bile Berlin’de görmezden gelindi.
Erdoğan’ın son bir yılda (zirveler dışında) resmi davetle gittiği ülkeler şunlar: Özbekistan, Endonezya, Katar, Türkmenistan, Azerbaycan, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Nahçıvan, Kazakistan… Listede tek Batı ülkesi yok. Almanya, bu davetle, Erdoğan’ın baskı rejimini onaylıyor görüntüsü verdi. Türk Cumhurbaşkanı’nın basın toplantısındaki “Holokost” çıkışı ve soru soran gazeteciye çıkışması ise kendi trol ordusu ve yandaş basın tarafından, “Almanya’ya tarihi ayar” şeklinde yorumlandı. Aslında somut hiçbir şey elde edemediği geziden, gece uçağıyla dönerken gazeteleri zafer manşetlerini hazırlamıştı bile… Sonra da soruyorlar Almanya’da; “Erdoğan nasıl oluyor da her seçimi kazanıyor” diye…
|