Sonra birden bir gonk sesi yırtar karanlığı...
Uzak bir fenerin ışığı aydınlanır önünüz sıra... Gözbebeklerinizi o ışığa kilitler, gözkapaklarınızı kırpmadan o ışığın çağrısına koşarsınız. Sisler dağılmaya başlar yavaş yavaş...
Neşeli gece kelebekleri gibi ışığına yöneldiğiniz büyülü fener, rengârenk vaatlerle sizi kendine çeker.
Neler yoktur ki, fenerden yansıyan ışığın huzmesinde:
Küçük mutluluklar... Büyük sevdalar... Tutkulu aşklar... Buğulu gözler... Hasret ve saadet öyküleri... Gerçek hayattan devşirilmiş tatlı hayaller...
O an, ne yalnızlığınız kalır ne kayıplığınız...