Üç hafta önce bu sütunda, Almanya’nın Türkiye’ye Eurofighter satışının yolda olduğuna dair kulisleri yazmıştım. Nitekim geçen hafta Alman hükümeti Türkiye'ye 40 adet Eurofighter satılmasına onay verdi.
O Newsletter’da da söz ettiğim gibi, Nisan ayında Alman hükümeti bu satışa izin vermemişti. Gerekçe, Erdoğan’ın Putinvari bir hamleyle en güçlü rakibi, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu tutuklatmasıydı. Başbakan Scholz, “demokrasiye yönelik bu saldırı”dan sonra savaş uçağı satışına dair olumlu yaklaşımını değiştirmişti. Mayıs başında göreve başlayan yeni hükümet, bu tavrı değiştirdi. Hükümet sözcüsü Stefan Kornelius’a, 23 Temmuz’daki basın toplantısında, “İmamoğlu’nun tutukluluğu ve Türkiye’nin insan hakları sicili değişmediğine göre neden satışa onay verildi” diye soruldu. Sözcü, “Bizzat Sayın İmamoğlu, cezaevinden bu uçakların satışı lehine görüş bildirmiştir” cevabını verdi.
Gerçekten de İmamoğlu, 21 Nisan’da, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden yolladığı mesajda, yeni Alman hükümetinden Eurofighter’ların Türkiye satışını veto etmemesini istemiş, “Türkiye’nin çıkarları, Erdoğan’dan da, İmamoğlu’ndan da değerlidir” demişti. “Bir devlet adamı” görüntüsü vermeye çalışan İmamoğlu’nun demecinin, Berlin’i cesaretlendirdiği anlaşılıyor.
Bu satışın, yaşlanan Türk Hava Kuvvetleri filosuna bir taze kan sağlayacağını söyleyenler kadar, Türkiye-Avrupa ilişkilerinde yeni dönemin işareti olacağına inananlar da var. Keşke öyle olsa… Savunma ihtiyaçlarını, demokratik ilkelerin önüne alan bu yaklaşımın, özgürlükçü bir döneme kapı aralayacağını söylemek zor. Avrupa’ya yakınlaşmanın Türkiye’de demokratikleşmenin önünü açacağı umuluyordu. Şimdi tersine, Türkiye’nin askeri gücüne duyulan ihtiyacın, Avrupa’da demokratik beklentileri ortadan kaldırdığını görmek kaygı verici…
|