Sevgili dostlar,

Can Dündar

ÖZGÜRÜZ

     İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ı sandıkta üç kez üstüste yenmeyi başarmış tek siyasetçi… Sadece İstanbul’da değil, ülke çapında popüler... Genç, enerjik, hitabeti güçlü… Erdoğan gibi Karadenizli muhafazakâr bir aileden geliyor. Onun gibi, yerel siyasette yükseliyor. Anketlerde, gelecek seçimin cumhurbaşkanı adayı olarak görülüyor. Almanya Cumhurbaşkanı Steinmeier gibi Batılı liderler, Türkiye ziyaretlerinde Erdoğan’dan önce onunla görüşüyor. Ve elbette bu özellikler, onu Saray’ın sadece en güçlü rakibi değil, aynı zamanda en ciddi hedefi haline getiriyor. İktidar, İmamoğlu’nun önünü sandıkta kesemeyince yargıyı devreye sokmayı denedi. Saray’ın emrindeki savcılar, önce bir hakaret davası açarak İmamoğlu’na hapis cezası ve siyaset yasağı istedi. Bu dava hala sürüyor ve İmamoğlu’nun başında “Demokles’in kılıcı” gibi sallandırılıyor.
     Geçen hafta ikinci bir hamle geldi: İstanbul’un en büyük ve en çok rant vaat eden ilçesi, 1,5 milyon nüfuslu Esenyurt’un belediye başkanı tutuklandı. Başkan Ahmet Özer’in birçok özelliği var: Felsefe ve sosyoloji okumuş, 38 kitap yazmış bir akademisyen, İmamoğlu’nun eski danışmanı. Kürt kimliği sayesinde sosyal demokrat oylarla Kürt oyları buluşturup Esenyurt’ta her iki oydan birini alarak seçilmiş, başarılı bir başkan…Çarşamba günü sabaha karşı terörle mücadele ekipleri Özer’in kapısını kırarak evine girdi. Uykudaki Başkan, polisi yatak odasında buldu. Apar topar götürülüp tutuklandı. Yerine hızla partili bir kayyım atandı. Böylece Kürt bölgelerinde yıllardır yapılan uygulama, ana muhalefet partisine uzanmış oldu. Haberi alan herkes, bunun İmamoğlu’na bir gözdağı ve “Sıra sana geliyor” mesajı olduğunu anladı.
Özer, yıllar önce, Kürtlerle barış görüşmeleri sürdürülürken yaptığı bazı telefon görüşmeleri nedeniyle “terörle bağlantılı olmak”la suçlanıyor. Savcılık (yani Saray) bu yolla son yerel seçimi kazanan CHP’yi terörle ilişkilendirmeye çalışıyor. CHP’nin de İmamoğlu’nun da tepkisi sert oldu. Halk, tepkisini, kalabalık bir mitingle ortaya koydu. 
     Ana muhalefetin, seçim galibiyetinden sonra, kutuplaşmanın Erdoğan’a yaradığı teşhisiyle başlattığı Saray’la “normalleşme” hamlesi sert kayalara çarpmışa benziyor. Şimdi İmamoğlu’nu hapsettirmemek için çetin bir mücadele vermek zorunda kalacaklar.

     #ÖZGÜRÜZ’de, bir yandan haberlerimiz, programlarımızla yayıncılığa devam ederken bir yandan da Berlin’de bir “Radyo Kulübü” örgütlemeye çalışıyoruz. Türkiye’den beyin göçü son birkaç yılda hızla arttı. Yeni gelenlerin çoğu iyi eğitim almış, dünyayı tanıyan, başarılı gençler… Genellikle ekonomik sıkıntıdan ziyade yaşam tarzlarını koruyabilme amacıyla göçüyorlar. Onlarla buluşmak, tanışmak, geldiğimiz ülkenin sorunlarını birlikte tartışmak istiyoruz. Bu amaçla başlattığımız “Radyo Kulübü” buluşmalarının ilkini Eylül’de “Neşet Ertaş anma gecesi”nde yaptık. İlgi büyük oldu. Şimdi 17 Kasım’da ikinci buluşma geliyor: Bu kez ölüm yıldönümünde Ahmet Kaya’yı anacağız. Bu buluşmaların, Almanya’da yeni bir diasporanın doğuşuna katkı sağlamasını umuyoruz.
     Hepinize iyi haftalar.